Öncelikli amaç, ulusötesi konularda bilgi ve istişare amacıyla bir Avrupa çalışan temsil organı oluşturmaktır.
Aİks’nin işleyişini yönetmesi gereken bir diğer temel ilke, yeniden düzenleme direktifinin getirdiği etkililik ilkesidir: AİK, rolünü bilgi ve danışma sürAKinin anlamlı ve karar alma sürAKinin bir parçası olacak şekilde oynayabilmelidir (beklenti ve karar verme sürAKinde çalışan temsilcilerinin tanınan rolü). şirketlerindeki değişimin eşlik etmesi).
Ulusal işçi temsilciliği organlarının ve çalışanların haklarının bu Sözleşmeden etkilenmeyAKeğini belirtmek de önemlidir. Gerçekten de, hem Avrupa hem de ulusal düzeylerin kendi rolleri vardır ve ikisi de diğerinin pahasına çalışmamalıdır. Aksine, bu seviyeler arasında yakın bir bağ ve işbirliğinden karşılıklı yarar sağlanmalıdır.
Ulusötesi Meseleler Kavramı
Konular, grubu bir bütün olarak veya grubun iki farklı üye devlette bulunan en az iki kuruluşunu ilgilendirdiğinde ulusötesi olarak kabul edilmektedir. Bu, AİK direktifinin gövdesinde verilen temel tanımdır.
En azından bu temel tanım anlaşmaya olduğu gibi dahil edilmelidir. İfadesinde onu zayıflatacak hiçbir değişiklik kabul edilmemelidir. Örneğin, bu “küçük” değişiklik AİK’nin yetkinlik kapsamını daraltacağından, “endişe” teriminin yerini “etki” almamalıdır.
AİK direktifinin önsözü (no. 12 ve 16), bu ulusötesi kavramın nasıl anlaşılacağına dair daha ayrıntılı bir açıklama sunar. Önemli olan üye devletlerin sayısının o kadar fazla olmadığını açıklığa kavuşturuyor. Konular ayrıca şu durumlarda ulusötesi olarak değerlendirilmelidir: o yerel / ulusal yönetimin yeterliliklerini aşarlarsa;
* potansiyel bir sınır ötesi etkiye sahiptirler (çalışan temsilcilerine önerilen bir önlemin potansiyel bir etkisi olup olmadığını değerlendirme imkanı verilmelidir);
* üye devletler arasındaki faaliyetlerin transferini içerir.
Bu unsurlar anlaşmaya mümkün olduğunca dahil edilmelidir. En azından tersini belirten bir hükmün dahil edilmesi kabul edilemez.